Good People of vitruta: Emel Şanoğlu

Good People of vitruta’nın yeni üyesi Emel Şanoğlu, kendisine yönlendirdiğimiz soruları cevapladı.

Emel hoş geldin. Seni Good People of vitruta’yı takip edenlere tanıtalım. Emel Şanoğlu kimdir?

Peyzaj mimarıyım. 12 yıl bir proje ofisinde tasarım koordinatörlüğü yaptım. Ardından bitkilerle haşır neşir olduğum hayatımı başkalarının hayatına yeşil dokunuş yapacak şekilde güncelledim ve 2020'de Verda Botanik'i kurdum. Aslında Verda Botanik bir yardım kampanyası kapsamında hayata geçti. Annemi akciğer kanserinden kaybettim ve hastalığı süresince bu hastalığa yakalanan insanların ihtiyaçlarını yakından gördüm. "Benim de biryerden faydam olur mu bu sürece?" diye düşünerek kesede yeşil bitkiler satıp kazancıyla da akciğer hastalarına cihaz alınmasını sağlayan bir kampanya başlattım. Kısa zaman içerisinde kesedeki bitkiler sepete, sepetten saksıya, saksıdan çok büyük mekanlar içerisindeki botanik bahçeler kurgulamaya dönüştü. İşimi gerçekten çok severek yapıyorum, çok keyif alıyorum ve benim gibi bundan çok keyif alan insanlarla birlikte çalışıyorum.

Bir taraftan yakın zamanda bir yurtdışı macerası olacak diye biliyoruz?

Evet. İşimi çok sevdiğim için kendimi de sürekli geliştirmek istiyorum ve bu yüzden önümüzdeki aylarda İtalya'da uzun zamandır hayalini kurduğum bir eğitim almaya; aslında staj yapmaya gideceğim. İlk olarak Pistoia bölgesindeki Vanucci Piante'ye, daha sonra ise Sicilya'da bulunan Piante Faro'ya gideceğim. Dönüşte oralarda öğrendiklerimi kendi işimde uygulamak için şimdiden sabırsızlanıyorum.

Hepimiz bitkilerle ilgili olmayı, tanımayı ve onları evimizde çok güzel konumlamayı istiyoruz aslında, bize neler önerirsin?

Eğer bir mekanda yeşil alan kurgulamak isterseniz izlediğiniz filmlerde ya da dizilerde gördüğünüz bir kareyi hemen durdurup kaydetmek, fotoğrafını çekmek gerekiyor. Çünkü gözünüze o an o bitkilerin, çiçeklerin konumlanmasının hoş gelmesi mutlaka hafızanızda tutmanız gereken bir detaydır. Bu şekilde aslında bitkilerin nereye, nasıl konumlandığını ve proporsiyonunu görmüş olursunuz. Örneğin bazen kocaman bitkileri minicik saksılarda görüyorum ve çok üzülüyorum. Orada belli ki bir proporsiyon bilgisi eksikliği var. Bu anlamda sergi ve sera gezmek de bence çok şey katıyor insana.

Bitkilere bakmak da ayrı bir meziyet tabii bu arada.

Kesinlikle. Bazen çöp kutularının yanında terk edilmiş saksıda bir bitki görüyorum. Halbuki budayıp nemli toprağa koysalar tekrar büyüyecek, güzelleşecek. Zaten genel anlamda Türkiye'de budamayı çok bilmediğimizi düşünüyorum. Bu yüzden de ülkemizde maalesef çok fazla bitki çöpe gidiyor. Pandemi döneminde evde olunan dönem çok fazla bitki alındı; gerçekten çok müthiş bir talep vardı. Fakat yavaş yavaş hayat normale döndükçe müşterilerimizin o bitkilere dair problemlerle karşılaştıklarını, "Eyvah ben ne yapacağım" diye endişelendiklerini, tatilden döndüklerinde yarısı kurumuş bir bitkiyi görüp paniklediklerini görmeye başladım. Bu da aslında hem bitkilere bakma konusundaki eksiğimizi hem de bitki sahibi olma sorumluluğu konusunda da zayıflıklarımız olduğunu gösteriyor. Bir bitki sahibi olduğunuzda onun büyüyeceğini bilmek lazım. Aldığınız bir bitki büyüyecek, belki küçültmeniz gerekecek, budamanız gerekecek, saksısını, toprağını değiştirmeniz gerekecek; ciddi bir sorumluluk yani aslında.

Bu konuda bize önerebileceğin bir kitap var mı?

Plantopedia: The Definitive Guide to Houseplants direkt olarak önerebileceğim bir kitap. Eğer gerçekten doğru bilgiye ulaşmak istiyorsanız satın aldığınız yere ya da bu kitap gibi güvenilir bir kaynağa danışmak gerekiyor. Kitap dışında ise UrbanJungleBlog bence ilham almak ve öğrenmek için çok iyibir Instagram hesabı.

vitruta mağazalarında da bitkilerin özel bir yeri var. Senin gibi bir peyzaj mimarının gözüne nasıl görünüyorlar diye sormak istedik. :)

vitruta mağazalarındaki bitkileri tabii ki çok seviyorum. Çok doğru konumlanmış, doğru seçilmiş bitkilerle dolu bir yer nasıl her zaman keyif verirse; vitruta mağazalarındaki bitkilerde, sağladıkları yeşil ortam da çok hoşuma gidiyor. Tabii bu durum vitruta tarafından oldukça bilinçli uygulansa da her yer için geçerli değil. AVM'lerde gezerken bazen o karanlığa o kadar uyumsuz bitkiler görüyorum ki gerçekten içim acıyor. Bu demek değil ki AVM mağazalarına bitki konmaz, ışık istemeyen bitkiler tabii ki konur ama bu konuda bitkinin yaşamından ziyade daha çok estetik olarak nasıl durduğuna bakılıyor. Bir de tabii estetik olarak bitki gibi gözüksün diye alınıp konulan yapay bitkiler var ki o konuya hiç girmeyeyim; asla kabullenemediğim bir şey!

Bitkilerle dolu bir sohbetin ardından senin vitruta’daki en favori 5 markanı öğrenebilir miyiz? :)

Fine People Community
Reebok
Rains
Nike
WWF Market